SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CİHAD

<< 2771 >>

DEVAM: 8- ALLAH YOLUNDA NÖBET BEKLEMENİN VE TEKBİR GETİRMENİN FAZİLETİ BABI

 

حدّثنا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبي شَيْبَة. ثنا وَكِيعُ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبَرِيِّن عَنْ أَبي هُرَيْرَةَ؛ أَنَّ رَسُولَ اللهِصلى الله عليه وسلم قَالَ لِرَجُلٍ:  ((أُصِيكَ بِتَقْوَى اللهِ، وَالتَكْبيرِ عَلَى كُلِّ شَرَفٍ)).

 

Ebû Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (yolculuğa çıkmak istediğini söyleyen) bir adam'a: «Sana, Allah'tan korkmayı ve her yüksek yerde tekbîr getirmeyi tavsiye ederim» buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:     Ukbe (r.a.)'ın hadisini Hakim de rivayet etmiştir. Bu hadiste geçen "Hares", haris'in çoğuludur. Haris, nöbetçi ve bekçi manasına gelir. Askerler, vatan ve müslümanların bekçiliğini yaptıkları için onlara haris denilebilir. Burada askerler kasdedilmiştir. Hadis askerlerin nöbetini bekleyemerin Allah'ın rahmetine kavuştuklarını müjdeler. Hadis, bir dua mahiyetinde olabilir. Yani Resul-i- Ekrem (s.a.v.) bunlara rahmet duasında bulunmuştur.

 

Bazı alimlere göre düşmana karşı gözetleme görevini yapanlar bu hadisin şümulüne girer. Çünkü bunlar da serhaddeki veya cephedeki asker için nöbet tutma durumundadır.

Zevaid yazarı bu hadisin senedinin zayıf olduğunu söylemiştir.

Fakat Camiü's-Sağir şerhinde bunun sahih bir hadis olduğu ifade edilmektedir. Hakim'in rivayetindeki senedin sahih olması ihtimali hatıra gelir.

 

Enes (r.a.)'den rivayet edilen hadisin zayıf olduğu, notta belirtilmiştir. Camiü's-Sağir şerhinde bu hadisin münker olduğu teyid edilmiştir. Zehebi de el-Mizan'da: Bu hadisin ifadesi hayret vericidir. Eğer bu ifade sahih olsaydı, bir gecelik nöbet, üçyüz altmış milyon yıllık nafile oruç ve gece namazından üstün olurdu, demiştir.

 

Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisini Kütüb-i Sitte'nin kalanlarında göremedim. Camiü's-Sağir şerh ve haşiyelerinde belirtildiğine göre Resül-i Ekrem (s.a.v.) bu tavsiyeyi, yolculuğa çıkmak isteyen ve yolculuğuyla ilgili tavsiye talebinde bulunan bir adama yapmıştır ..

Hadiste geçen "Takva" kelimesini korkmak ile terceme ettim. Takva, korkmak, sakınmak manasına gelir. Takva din ıstılahında çeşitli manalara gelir. Burada kasdedilen mana, Allah'ın emirlerine uymak ve O'nun yasaklarından kaçınmak süretiyle O'ndan korkmak, azabından sakınmaktır. El-Alkami: Takva, Allah'ın farz, vacib veya sünnet kıldığı şeyleri ihmal etmekten sakınmak olduğu gibi O'nun haram veya mekruh kıldığı şeylerden kaçınmak da olabilir. Şu halde takvaya sarılmak için yapılan uyarı hem emrolunan şeyleri ihmal etmekten, hem de yasaklanan şeyleri işlemekten sakınmayı ihtiva eder, demiştir.

Hadiste, her yüksek yerde tekbir alınması tavsiye edilmiştir. Hadiste geçen "Şeref" yüksek yer manasınadır. Yine el-Alkami: Yolculuk esnasında yüksek yerlere çıkıldıkça tekbir getirmek müstehabtır. Çünkü tekbir şeytan'ı yolcudan uzaklaştırır ve yolculuk hararetini, sıkıntısını giderir, demiştir. Sindi de yüksek yere çıkıldıkça tekbir getirmenin hikmeti ile ilgili olarak: Çünkü yaratığın irtifaı, yaratıcının irtifaını, yani yüceliğini ve azametini hatırlatır, demiştir.

 

Bu hadisin benzerini Buhari, Müslim. Ebu Davud ve Nesai, AbduIIah bin Ömer (r.a.)'den rivayet etmişlerdir. O rivayete göre Resül-i Ekrem (s.a.v.) bir savaş veya hac, ya da umre yolculuğundan döndüğü zaman yolculuk esnasında vardığı her yüksek yerde üç kez tekbir getirir ve sonra belirli bir zikir ederdi. Rivayetler, O'nun okuduğu zikri de beyan etmişlerdir. Öğrenmek isteyenler anılan kitabIara başvurabilirler.